Üçüncü Osman 25. Osmanlı padişahı ve Müslümanların 104 halifesidir. Önceki padişah Birinci Mahmut gibi o da İkinci Mustafa’nın oğludur. Fakat annesi ise Birinci Mahmut ile farklıdır Şehsuvar Sultan’ın oğlu 3 Osman 1754 de tahta çıktı. Babası tahttan indirildiği sırada henüz 4 yaşındaydı ve daha sonra amcası tahta çıktı. 17. Yüzyıldan sonra şehzadelerin sancaklara yerleştirilmesi geleneği sebebiyle Topkapı Sarayı’nda Şehzade dairesine kapatıldı ve burada tam 51 yıl kapalı kaldı. Bu süreç içerisinde çok iyi bir eğitim almış ve kendimi çok iyi geliştirmişti. Yumuşak bir karakteri vardı. Fakat çok çabuk sinirlenir ve sinirlendiği zaman çok hızlı hareket eder ve kararlarını sinirli bir şekilde aldığı zaman çok hızlı kararlar verebilirdi. Şefkatli, merhamet sahibi, yalanı ve rüşveti asla ve asla sevmeyen bir insandı.
Ağabey Sultan Birinci Mahmut un aksine müziği sevmez ve kadınlara iltifat etmezdi. Şiirden de pek hoşlanmazdı Sultan 3. Osman musikiden nefret ettiği için cariyelerin bir kısmını saraydan bile uzaklaştırılmıştır. Yaptığı ilginç uygulamalardan biri de sarayda dolaşırken cariyeler ile karşılaşmak istemediği için ayakkabılarına demir ökçeler taktırmaktı. Ökçeler yere vurdukça çıkan sesi duyan cariyeler padişahın geldiğini anlayıp yoldan çekiliyorlardı. Sadece 2 yıl 10 Ay 18 gün Saltanat sürebilmiş ve bu süre içerisinde Tam 7 tane Veziri Azam değiştirmişti. Dönemi boyunca ciddi bir sorun yaşanmamıştır. Yani dıştan ve içten barış ve huzur yaşanmıştı. 30 Ekim 1757 tarihinde şirpençe den dolayı vefat ettiğinde tahttan inmek zorunda kaldı ve ardından Yeni Cami Turhan Valide Sultan türbesine defnedildi.
3. Osman ve Osmanlıda Sosyal Yaşam
Üçüncü Osman dönemi gerçekten huzur ve refah içinde geçti. Kendini zaten çok iyi geliştirmiş ve şehzadelik döneminde dini edebiyatı tıp gibi kitapları okuyarak kendisini çok iyi yetiştirmiş olan 3. Osman tahta çıktığında da çok zekice hamleler yaptı ama maalesef tahta çok uzun kalamadı. Onun döneminde tahta ilk çıktığı zaman her padişahta olduğu gibi mukataa, tımar, zeamet sahiplerinin beratları yenilenerek bir yunusiye vergisi alınırdı. Hazine dolu olduğu için Sultan Osman bu vergiyi affetti ve toplamadı. Ayrıca emeklilere de cülus bahşişi dağıttı. Sultan üçüncü Osman tahta çıktığında 1755 kışı çok şiddetli geçmişti. Haliç donmuş deniz suyu buz olmuştu.
Osman Han’ın saltanatı huzur ve sükun doluydu. Bu sultanemin saltanatı boyunca devam etti denebilir. Rus sınırındaki bazı olaylar bir ihtilaf yol açacak gibi görünse de daha sonra anlaşma sağlanarak iki tarafta da huzur bozulmadı. Hudutlarda zaman zaman bazı ayaklanmalar olmuştur. Örneğin Mısır’da memluklular baş kaldırmış olsa da olaylar kısa sürede bastırıldı ve üçüncü Osman’ın bu olaylarda hiçbir şekilde zarar görmedi. kendinden önceki birkaç padişah bu tip isyanlar ile indirilmişti. Sultan Üçüncü Osman’ın en sevmediği şeylerden bir tanesi de rüşvet idi. Rüşvetten gerçekten nefret ederdi. Sadrazam Silahtar Ali Paşa’nın bir yangın olayının ardından rüşvet aldığını anlayan Sultan Üçüncü Osman Ali Paşa 25 Ekim 1755 de görevden arz ederek cezalandırıldı.
Yerine 28 çelebi zade sahip Mehmet Efendi getirildi. İstanbul’daki büyük yangınlarından yeniden imar için çok iyi çalışmalar yaptı. Fakat Sultan Üçüncü Osman Han maalesef bütün Osmanlı’yı tekrardan ayaklandırabilecek kapasitede bir ilgili ve yetenekli bir padişah olmasına karşın padişahlığının 3. senesinde vefat etti ve Yeni Cami yanındaki kardeşi Birinci Mahmut Han’ın türbesine defnedildi. Sultan Üçüncü Osman bütün padişahlığı boyunca fakirlere düşkünlere çok acımış ve onlara karşı her zaman cömert olmuştu. Şefkatinden kimsenin şüphesi olmayan Üçüncü Osman tebdil-i kıyafetle İstanbul’da dolaşıp halkla birebir alakadar olurdu. Bütün haksızlıkların önüne geçmek temel felsefesi idi ve bunu kısmen başarabilmişti. En büyük düşmanı daha önce de söyledim, yalan ve rüşvetti kim olursa olsun rüşvetçiyi ve yalancıyı hiçbir zaman affetmedi.