2. Mahmud Han kimdir?

Sesli okuma özelliği ile bu hikayeyi sesli olarak dinleyebilrisiniz. SESLİ OKU SESLİ OKUMA DURDUR
2. Mahmud Han kimdir?
2.Mahmud Han
 
İkinci Mahmut Osmanlı padişahlarının 30.sudur 1.Abdülhamit Han’ın oğlu olan 2. Mahmut Nakşidil Valide Sultan’dan doğmuştur. İstanbul’dan 20 Temmuz 1786 tarihinde doğan İkinci Mahmut Şehzadeliğinde çok iyi bir eğitim ve öğretim gördü. Derin ve kıymetli ilim sahibi alimlerden yüksek din ve fen ilimleri tahsil etti. Amcası Üçüncü Selim Han onun yetişmesine çok özel gösterdi. Ona modern askeri ve teknik bilgileri öğretmek için çok çabaladı. Onun devlet İdaresi konusunda oldukça iyi bir padişah olacağına inanıyordu. Selim Han tahttan indirildikten sonra yeğeni Mahmut’la sık sık görüşüp ona tavsiyelerde bulundu.
 
Tahta çıktıktan sonra dahi neler yapması konusunda her zaman İkinci Mahmut, ona tavsiye veren bir rehber rolü oynadı bu dönemde isyan çıkartan yeniçeriler ve saray eşrefi biliyorsunuz ki birçok cephelere ayrılmıştı. 28 Temmuz 1808 de Alemdar Mustafa Paşa, Selim Han’ı Tekrardan başa geçirmek için saraya girmiş. Fakat burada Selim Han’ın hançerlenmiş cesediyle karşılaşmıştı. Bunun üzerine Sultan Mahmut Osmanlı tahtına çıktı 2. Mahmut’ta Alemdar Mustafa Paşa’yı Veziriazam yaptı. Kabakçı isyanından sonra ortaya çıkan isyancıları yola getirmek için kendisine vazife verdi. Yancılar cezalandırıldı. Fesat çıkartanlar sürgün yediler.
 
İstanbul’a gelemediler İstanbul’da otorite sağlamaya çalışan İkinci Mahmut Han Rumeli ve Anadolu’nun birçok yerinde bilhassa merkeze uzak Halep, Bağdat, Şam gibi valilerin çıkardığı karışıklıklara engel olamıyordu. Cezayir’in idaresini ise neredeyse çoktan ele geçirmişlerdi. Vehhabiler haremeyni zapt edemiyordu. Kubbelerden padişahın ve yani o zamanki Müslümanların halifesinin adını dahi sildirmişlerdi. Bu gidişe bir dur demek isteyen İkinci Mahmut Han bütün valileri İstanbul’a davet etti. Valiler İstanbul’a geldiler ve burada Sultan’a bağlılıkları üzerine yemin ettiler. Valiler bağlılıklarını Sultan Mahmut Han’a arz ettikten sonra isyancılara karşı ittifak için antlaşmalar imzaladılar. Fakat yeniçeriler gerçekten yoldan çıkmışlardı. Bozulan Yeniçeri Ocağı’nı tekrardan yola getirmek getirmek için çabalayanlar İkinci Mahmut Han’da dahil olmak üzere yeniçerilerin pek hoşuna gitmezdi. 1808 Ekim ayında Sekban-ı Cedit adıyla modern bir ordu kurulmaya başlandı.
 
Sekban-ı Cedit askerleri yeniçeriler ve onların düşüncelerini paylaşanlar tarafından Nizam-ı Cedidin tekrarı olarak kabul edildi. Veziriazam Alemdarpaşa Mustafa Paşa’nın devlet adamlarına ve askerlere karşı taviz göstermeden uyguladığı yaptırımlar yeniçerileri harekete geçirdi. 14 Kasım’ı 15 Kasım’a bağlayan gece meydana gelen büyük İsyanda Alemdar Mustafa Paşa öldürüldü. Mahmut Han ise yenilikleri durdurmak zorunda kaldı. Ülkenin dört bir yanında isyan hakimdi. Bir türlü otorite sağlanamıyordu. Ardından İkinci Mahmut Han Mısır valisi Mehmet Ali Paşa’ya bir elçi gönderdi ve Vahabilere saldırıları durdurması ve isyanların yatıştırmasını emretti. Mehmet Ali Paşa bir dizi savaştan sonra bu Arap belgelerini Müslümanlara zulmeden ve haberlerden temizledi. Zafer ile 2. Mahmut’tan Mısır valisi Mehmet Ali Paşa’ya pek çok ikramlarda ve ihsanlarda bulunuldu.
 
2.Mahmud Han Genel Özellikleri 
 
Hükümdarlığı süresince genel olarak isyanlarla ve iç karışıklıklar ile uğraşan Sultan İkinci Mahmut Han Osmanlı Devleti’nin ilerlemesini teknik ve sanayideki devrin seviyesine ulaşması için gerekli gayreti gösteren tedbirli bir padişahtı. Bunun devrindeki bu isyan gibi talihsiz hadiseler onu hiçbir zaman ümitsiz ve gevşeklik göstermeyen bir padişah yaptığını söyleyebiliriz. Onun bu gayreti sayesinde bütün devlet Avrupa tarzında bir orduya sahip oldu. Öyle ki Avrupa’daki gelişmeleri görüp oraya silah kullanmayı öğrenmek için öğrenciler dahi yolladı. Askeri Tıbbiye ve Harbiye mektepleri gibi model mektepler kurdu.
 
Bu mekteplerde eğitimi en yüksek seviyeye çıkarmak için Avrupa’dan hocalar dahi getirtti. Onun döneminde eğitim bilim ve teknik alanlarda çok gelişmeler yaşandı. Birçok fen ve teknik kitap batı dillerinden tercüme edildi. Bunun için bürolar kurdu. Tekrardan Avrupa devletlerine konsoloslar gönderilmeye başlandı. Ardından 1 Ekim 1831 tarihinde Takvim-i Vekayi adlı bir gazete ilk defa Osmanlı Türkçesi ile basılmaya ve dağıtılmaya başlandı. Avrupa’da gazeteler basılıp Osmanlı’nın propagandası yapıldı. Yapılan ıslahatlar ve ülke içerisindeki olaylar Dünya kamuoyunda büyük ses getirdi. Aynı zamanda Yeniçeri Ocağı gibi bela olmuş bir teşkilatı da kaldırarak büyük gelişmeler sağladı.
 
Avrupa basını Osmanlı ve Sultan Mahmut hakkında ortaya çıkan haberleri ilgiyle takip ediyordu. İlk defa 1831 yılında nüfus sayımı yapıldı. Fakat bu nüfus sayımı biraz farklıydı örneğin Arabistan’dan askere alınmadığı için bazı nüfus hariç tutuldu. Buradaki amaç asker sayısını belirleyebilmek ardından Rusya ile savunma ve yardım esasına dayanan Hünkar İskelesi Antlaşması imzalandıktan 6 yıl sonra 1839’da Mısır’a ordu sevk etti ve ordunun neticesini bekleyemeden vefat etti. Şu anda çemberlitaş’taki Türbesi’nde yapmaktadır.

YORUM YAZ

Yorumlarınızı yazarken imla kurallarına dikkat ettiğiniz için teşekkür ederiz.

YORUMLAR

Henüz bir yorum eklenmemiş ilk yorum ekleyen siz olun!